Zemin için resim ararken boyutlarının biraz fazla olması şart. Küçük bir resmi arka planda kullanırsak PowerPoint’te otomatikman büyütüldüğünde pul pul olması ve bulanıklaşması gibi istenmeyen sonuçlarla karşılaşırız. Büyük boyutlu resimleri kolayca bir arada bulmak için Google’a ‘background’ (arka plan) ve ‘wallpaper’ (duvar kağıdı) yazmalı (tırnaksız) ve üstteki arama tercihlerden ‘Görseller’i tıklamalıyız.
Google’ın kolaylıklar sunan ‘arama tercihleri’ sol üst köşeye yakın bir yere “seçenekleri göster” komutu ardında gizlenir. Bunu kullandığınızda aradığınız görsellerin boyutları hakkında bir filtreleme yapabilirsiniz. Büyük boyutlar seçeneğini tıklayın. Arama sonuçları içinden herhangi biri üzerinde imleçle durduğunuzda o resmin biraz büyüdüğünü ve bazı yazılı bilgilerin eklendiğini göreceksiniz. Arasında (x) işareti olan iki rakam, resmin piksel (ekrandaki en küçük nokta) cinsindenen ve boyudur. Soldaki rakamın 800 – 1000 arasında bulunması normaldir. Bunun altındakileri küçük, üzerindekileri büyük kabul etmek gerek. Büyük olanlar sonradan küçültülebilir ama küçüklerin sonradan büyütülmesi bulanıklaştırmaya yol açar.
Bir resmi beğenirseniz üzerini bir kez tıklayın. Şimdi yeni bir safya açıldı. Sağdaki “Görselin gerçek boyutu” yazısına tıklayın. Resim gelmiş olmalı. Bu durumda üzerini “sağ tıklayın” ve “Resmi farklı kaydet” deyin. Açılacak pencerede kaydetmek istediğniz klasörü seçtikten sonra “Kaydet” diyerek çıkın. Projenizde kullanmayı düşündüğünüz bütün resimleri aynı klasörde toplamak mantıklıdır.
Bazen “Görselin gerçek boyutu” ibaresine tıklamak işe yaramayabilir. O takdirde görünen resmi çarpı işaretinden kapatarak sitenin içinde o resmi arayabilirsiniz.
Daha fazla seçenek görmek isterseniz bu kez Google’da “free wallpaper background” (tırnaksız) yazarak bu konuda uzmanlaşmış web sitelerini bulup onlar içinde gezinebilirsiniz. Türkçe aramaya da pek çok yanıt gelecektir. (Ücretsiz duvar kağıdı)
Birçoğu gözünüze çok hoş gelebilir ama biz güzel bir resim değil, uygun bir zemin arıyoruz.
Eğer biraz sabırla ararsak aşağıdaki özelliklere sahip bir tane mutlaka buluruz.
.
Arka Plan Resmi Seçerken Dikkat !
.
Sonradan üzerine yerleştireceğiniz görsel malzemeleri düşünürsek zeminin sade olmasını tercih etmek akıllıca olur. Birçok ayrıntının üst üste bindiği görsel bir karmaşaya yol açmak istemeyiz. Zemin tercihiniz desen veya resim içeriyorsa bunlar belli belirsiz olmalıdır. Karmaşık desenli, üzerindeki yazıların okunmasını güçleştiren resimler için şu yöntemi denemek işe yarayabilir.
Rengine gelince, bunu konunuza, yaratmak istediğiniz atmosfere göre seçebilirsiniz. Renk değişebilir ama bence resminkoyuluğu orta karar, hatta biraz açığa yakın olmalıdır ki, gerektiğinde üzerine hem açık, hem koyu renkte yazılar yazabilesiniz. (Uzmanlar yorucu olduğu gerekçesiyle koyu zemin üzerine açık renk yazıları uzun süreli kullanmayı önermiyorlar) Üzerinde koyu ve açık bölgeler barındıran bir tane seçerek, ihtiyaca göre slaytlarda bu değişik bölgeleri kullanmak da düşünülebilir. (Aslında kesin kurallar yoktur. Kuralları ihtiyaçlar belirler)
Sunum Örnekleri
Ben “Eğiticinin Eğitimi” sunumum için şu hoş ama iddiasız ve rahatlatıcı zemini seçmişim.
Büyütmek için resmi tıklayın
.
Bir eğitmenimiz güvenlik görevlilerine yönelik “Baskı Altında Hareket” dersinin slayt gösterisi için bilinçli bir tercihle daha dinamik, hatta katılımcıları biraz ‘diken üstünde tutucu’ kompozisyonu yaratmış. Burada zemine hem mesaj hem de -birazdan göreceğimiz üzere- işlev de yüklenmiş. (Kısa bir sunum olduğu için koyu renk sorun yaratmayacaktır)

Kompozisyon yaratmak derken, gerçekten de zemin resmini onu bulduğunuz haliyle kullanabileceğiniz gibi önceden üzerinde bazı düzenlemeler yapmak da isteyebilirsiniz. Bir resim işleme programıyla (en uygunları Photoshop veya -ücretsiz- Gimp’tir) resimde istemediğiniz fazlalıkları atabilir, rengiyle, koyuluğuyla oynayabilirsiniz. Hatta efektler uygulayarak bambaşka ama bazen orijinalinden daha güzel olabilen türevleri arasından birini seçebilirsiniz. (Nasıl yapıldığı başka bir yazının konusu olacak)
Veya bu zemini ‘organize edebilirsiniz’ Yine ‘Eğiticinin Eğitimi’ için hazırladığım sunumda zemini dört temel alana bölmüşüm.

Açık renkli alanı yazılar için, alttaki boşluğu resimler için, soldaki koyu renkli yarım sütunu da –ihtiyaçtan- indeks olarak kullanmak üzere ayırmışım.
Bu bölgeler belli amaçlara tahsis edilmiş gibi dursa da, bu sınırların kesin olduğu anlamına gelmez. Yazılar da, resimler de estetik bir şekilde diğer alanlara taşabilirler. Hatta rutini bozma anlamında yararlı da oluyor.


Kullandığım resimlerde zemin olmadığını fark etmişsinizdir (transparan gif) Buna bayılıyorum. Hem çok şık duruyor, hem de fazlalıklar atılmak suretiyle konuya karışmaları engellenmiş oluyor. (Örneğin belki resmin kalanında duvarda bir tablo vardı ve dikkatleri dağıtacaktı) Bu yolla resmi sadece mesaja indirgemiş oluyorsunuz. (Hatırlayın: Efradını cami, ağyarını mani) Ama tabi ki bu da kesin bir kural değil. Bazı resimleri olduğu gibi, çerçeveli halleriyle de kullanabilirsiniz.

İndeks bölümüne gelince, aslında alışılmış bir şey değildir ama bu konunun bir özelliği olarak, çok fazla başlık, alt başlık ve daha alt başlıklar söz konusu olduğunda katılımcının artık “Biz en son neden bahsediyorduk, buraya nerden geldik” dememesi için bu alana konu başlıklarını kronolojik sırayla alt alta yazmış ve o an işlenmekte olan konuyu daha açık renkle belirleme ihtiyacı duymuşum.


Bir kenarda derli toplu duruyor, ana kompozisyona müdahale etmiyor, onu bozmuyor ama her konu değişiminde yeni başlığın rengi beyazlaştırılarak belirginleştiriliyor. Böylece katılımcılar ihtiyaç duyduklarında ağaçlara bakmaktan başlarını kaldırıp ormana da göz atabiliyor, yerlerini belirleyebiliyorlar.
Dördüncü ve en küçük alan da tahmin edileceği üzere o anki konu başlığı için.
Tekrar diğer örneğimize dönelim. Aslında burada da hiç rahatsız etmeyen, aksine görünüme estetik dahi katan bir ‘indeksleme’ türü daha yaratılmış. Dikkat ederseniz zemin üç dilim halinde farklı resimlerden oluşmuş. Bunlar o dersin üç temel konu başlığını temsil ediyorlar. Hangi konuya geçilmişse o dilim aydınlatılmış oluyor. Çok akıllıca değil mi !




Katılımcılarımızda kafa karışıklığı yaratabilecek gereksiz herşeyden uzak durmak en iyisidir. Dolayısıyla bir ihtiyaç yok ise kaçınılmalıdır ama zemininiz başından sonuna kadar hep aynı kalacak diye bir kural da yok elbette. Özellikle çok uzun sunumlarda rutini kırmak için önemli bölümlerin, ana başlıkların o bölüme uygun farklı zeminlerle işlenmesi anlamlı ve etkili olabilir. Bu durumda bile kullanılacak farklı zeminlerin birbirleriyle uyumlu bir “set” halinde hazırlanmış olması profesyonel izlenim bırakacaktır.
Son bir örnek daha:
İlk kompozisyonda resimler karışık sırayla ama hızlıca ortamı dolduruyor. Hemen ardından ‘aynı renk kompozisyonu’ altında zeminleşiyorlar ve sunum bunun üzerine devam ediyor.

(Photoshop'ta 'neon glow' efekti uygulanmış)
3. boyut: İnsanlar zeminden daha önde duruyorlar gibi
Resmimizi zemin haline getirmek için PowerPoint’e bu komutu vermeliyiz.
PowerPoint 2010 sürümünde
Slayt üzerindeki bir boşluğa “sağ tıklayın“.
Gelen menüde ‘arka planı biçimlendir‘i seçin.
Pencerenin sol sütununda ‘Dolgu‘ sekmesinde bulunuyor olmalısınız. Sağ bölümde “Resim veya doku dolgusu” satırındaki yuvarlağı tıklayarak doldurun. Penceredeki komutlar buna göre değişmiş olmalı.
Şimdi “Dosya” yazan düğmeye tıklayın. Bilgisayarımızda gezinip arama yapabileceğimiz yeni bir pencere açıldı. Buradan zemin için tespit ettiğiniz zemini bularak ya çift tıklayın veya “Ekle” komutu verin.
Tüm slaytlarda aynı zemin olsun istiyorsanız ‘tümüne uygula‘yı, sadece o slaytta olsun istiyorsanız sadece ‘Kapat‘ı seçin.
Program ilk açıldığında slayt üzerinde şu iki çerçeve karşımızda olur. Ben bu hazır kalıplarla çalışmayı sevmiyorum. Usta işi çalışmalarda da kullanıldığını hiç görmedim. (Kalıplı çalışmaya da ileride tekrar döneriz) İlk iş bunlardan kurtulalım. Bunun için onları “seçmeli” ve klavyeden “DEL” tuşuyla silmeliyiz.
.
.
Bir Nesneyi“Seçmek”
Slayt üzerindeki bir nesne ile ilgili olarak herhangi bir işlem yapmadan önce onu “seçmemiz” gerekiyor. Bir seçim yapıldıktan sonraki komutlar o “seçili” nesne için uygulanır.
Slayt üzerindeki bir nesneyi,
1 – İçini veya –yazılarda- sınırını bir kez tıklayarak
2 – Veya fare işaretçisiyle (imleç) etrafını kaplayacak büyüklükte bir kare içine alarak seçebiliriz. Bu yöntemi kullandığımızda karenin içine tamamı giren bütün nesneler topluca seçilmiş olur. “Shift” veya “Ctrl” tuşlarından herhangi birine basılı iken tek tek tıklayarak da aynı anda birden çok objeyi seçebilir veya seçilmişler grubundan çıkarabiliriz.
Slaytın boş bir yerine tıkladığınızda tüm seçimler kaybolur.
Seçilmiş bir nesnenin köşe ve kenarlarında “tutamaçlar” görünür.
Şimdi istemediğimiz bu kalıp çerçevelerini ‘Del’ tuşu ile silebiliriz.
.
.
Slaytın Kendisini Seçmek
PowerPoint penceresinde (ön tanımlı ayarları değiştirmediyseniz) normal görünümde soldaki sütun slaytların küçük görünümlerine ayrılmıştır. (Bu görünüme sağ alttaki -resimde sarı- düğme ile ulaşabilirsiniz)
.
.
Sol sütunda bir slaytın üzerini tıklayarak seçebilirsiniz. Seçilen slaytın rengi farklılaşır ve ana pencereye o slayt getirilir.
Burada sıralı durumda bir dizi slaytı aynı anda seçmek istiyorsanız dizinin ilk ve son slaytlarına ‘Shift’ tuşu ile birlikte bastığınızda arada kalanlarla birlikte hepsi seçilmiş olacaktır. Sıralı olmayan, değişik yerlere dağılmış durumdaki birden fazla slaytı seçmek için bu kez ‘Ctrl’ tuşuna basılı tutarak tek tek seçilenler grubuna katabilirsiniz. Seçilmiş grup içinden slayt çıkarmak için yine’ Ctrl‘ tuşu ile ona bir kez daha basın. Bu seçim yöntemlerini unutmayın çünkü bilgisayar ortamında hemen her program için geçerli kurallardır.
Sol sütundan slayt(lar) “seçerek” neler yapabilirsiniz?
Üzerlerini sağ tıklayıp gelen menüden “kopyala – yapıştır” yaparak bir slayt veya slayt grubundan istediğiniz kadarçoğaltabilirsiniz. (Bunun için bir slaytı seçtikten sonra üst menüdeki kopyala ve yapıştır düğmelerini de kullanabilirsiniz)
İki slayt arasına sağ tık ile yeni, boş slayt ekleyebilirsiniz.
Sürükleyerek slayt -veya slayt gruplarının- yerini değiştirebilirsiniz
Ve tabi, seçtiğiniz slayt veya grubu ‘Del’ tuşu ile silebilirsiniz.
.
Nesneleri Boyutlandırmak ve Konumlandırmak
“Seçtiğiniz” nesnenin kenar ve köşe tutamaçlarıyla onu yeniden boyutlandırabilir, yeşil tutamaçla bulunduğu yerde 360 derece çevirebiliriz. Bir kenar tutamacını fare ile tutup hareket ettirerek şeklin boy veya enini, köşe tutamaçlarıyla ikisini birden büyütüp küçültebiliriz. Köşesinden tutup, aynı zamanda “Shift” tuşuna basarak hareket ettirdiğinizde en / boy oranıdeğişmeden büyür veya küçülür. (Resimleri daima köşelerinden tutarak büyütün. Sadece kenarlarından, -bir yöne doğru- büyütüldüğünde bulanıklaşma yaşandığı için PowerPoint resimleri büyütürken kendiliğinden en / boy oranını korur. Ama bu durum, örneğin “şekiller” gibi başka bazı nesneler için –bozulma olmayacağından- geçerli değildir. Onları orantılı büyütmek istediğinizde “Shift” tuşunu kullanmanız gerekir)
Nesnelerin kendisini –yazılarda sınır çizgisini- tutarak istediğiniz başka bir konuma sürükleyip bırakabilirsiniz.
.
Slayta Yeni Nesne (Yazı, Resim, Video Tablo vb) Eklemek
Yukarıdaki menü sekmelerinden ‘Ekle’ye tıklayın. İlgili komutlar burada duruyor. Hızlı başlangıç adına sadece en sık kullanılanlar ile ilgileneceğiz. Mantığı kavradıktan sonra diğerlerini ihtiyaç oldukça, kendi başınıza da kolayca keşfedebileceksiniz zaten.

Resim Eklemek
Üst menüden ‘Ekle / Resim’ komutlarını takip ettiğinizde yeni bir pencere açılır. Burada bilgisayarınız içinde gezinebilir, eklemek istediğiniz resmi bulup, çift tıklayarak üzerinde durduğunuz slayta yapıştırılmasını sağlayabilirsiniz. Bazı nesneleri, bu arada resimleri de, dışarıdan slayt üzerine “sürükleyerek” bırakmak veya dışarıdayken sağ tık ile “kopyalayarak” slayt üzerinde “yapıştırmak” da mümkündür. (Bu yöntemler her nesne, örneğin videolar için geçerli değildir)
Çağıracağınız resmin orijinal boyutları önemlidir. Eğer çok küçük olur ve siz onu sonradan büyütmek isterseniz bulanıklaşarak, oldukça “acemi işi” nahoş bir görüntü doğurur. Peki hangi resim küçük sayılır? Bunun için kesin bir ölçü vermek tabi ki mümkün değildir. (Çünkü bu konu sadece resmin büyüklüğü ile değil, “çözünürlük” denilen başka bir kavramla daha ilgilidir) Ama şunlar söylenebilir…
Bir resmi çağırdığınızda, slaytta kaplamasını istediğiniz boyuttan daha büyük olarak gelmişse sorun yoktur. Küçülterek idealinizdeki boyuta getirirsiniz. Çoğu zaman daha da netleşir.
Peki slaytta kullanacağınız boyuttan daha küçük gelmişse…
O zaman, bulanıklaştığı -az da olsa- hissedilmeye başladığı noktaya kadar aşama aşama büyütün. Bu aynı zamanda istediğiniz büyüklük sınırları içindeyse yine sorun yok, kullanın. Ama istediğiniz boyuta geldiğinde –az da olsa- bulanıklaşmış ise artık ya o resmi kullanmayın, ya idealinizdeki büyüklüğü gözden geçirin, ya internette o resmin daha büyük boyutlu türevlerini arayın (yapılışı burada) veya resimleri kalite kaybını asgaride tutarak büyütebilen yazılımlardan birini kullanmayı deneyin (yapılışı burada)
.
.
Zeminsiz Resimler Kullanın
Resimleri slayta eklemeden önce arka planını temizlemek isteyebilirsiniz. Hem daha şık ve profesyonel görünecek, hem de arka plandaki kimi görüntüler nedeniyle dikkat dağıtıcı mesaj kirliliği doğmayacaktır.
.
.
PowerPoint 2010 sürümüyle kendi içinde bir arka plan temizleme aracı da getirdi fakat arzu edilir hassasiyette çalışabildiğini söylemek zor. Ben bu işlemi resim düzenleme programlarıyla halletmeyi tercih ediyorum. (Photoshop ve ücretsiz Gimp ile yapılışlarını görmek için programların isimlerini tıklayınız)
.
Biçimlendirme
Slayt üzerindeki bir nesneyi –yazılarda sınırlarını- çift tıkladığınızda yukarıdaki menü yapısı değişir ve o objeyi “biçimlendirmek” için kullanabileceğiniz farklı araçlarla dolar. Aynı menülere -o nesneyi “seçtikten” sonra- yukarıdan “Biçim” sekmesine geçtiğinizde de ulaşabilirsiniz. Diğerlerini keşfetmeyi size bırakıp, buradaki en çok kullanılan araçları tanıyalım.

Sırayla şu düğmeleri deneyin.
Düzeltmeler
Renk
Artistik Efektler
Resim Stilleri (sağ alttaki küçük oka basarak tüm seçenekleri görün)
Resim Kenarlığı
Resim Efektleri
Resim Düzeni
Hepsinin altındaki menülerde -tercih etmeniz halinde- yapılacak müdahaleyi “ön izlemeli” gösteren seçenekler duruyor. Farenin imleciyle bunlardan hangisinin üzerine gitseniz –tıklamadan- slayttaki orijinal resim üzerinde de değişikliği önceden izleyebilecek, tıkladığınız anda ise uygulanacaktır.
İşlemleri her zaman sol üstteki “Geri Al” okuyla önceki durumlara çevirebilirsiniz (Resimde sarı renkli düğme)
.
.
Şimdi bir resmi sağ tıklayarak çağıracağınız menüde en altta duran ‘Resim Biçimlendir’e basın ve tüm biçimlendirme komutlarının bu kez farklı bir formatta bu pencerede de bulunmakta olduğunu deneyerek görün. Bu yeni pencerede sol sütundan seçeceğiniz konuya uygun olarak sağ taraftaki ayarlama araçları ve komutlar da farklılaşacaktır. Hepsinin kullanımı düz mantıkla anlaşılabilecek basitlikte.
.
.
Bilinmesi Gereken Diğer Bazı Komutlar
.
Nesneleri Öne Getirmek / Arkaya Atmak
İki veya daha fazla nesne üst üste duruyorken hangisinin önde veya arkada görüneceğini belirlemek gerekebilir. Bunun için üstteki resmi sağ tıklayın ve gelen menüyü inceleyin. Buradaki komutlarla resmi en arkaya, bir seviye arkaya, en öne ve bir seviye öne gönderebileceğimizi göreceksiniz.
.
.
Nesneleri “Gruplandırmak”
Slayt üzerindeki birden çok nesneyi seçtikten sonra herhangi birinin üzerine veya sınırına sağ tıklayarak “Gruplandır” komutu verdiğinizde, sonraki komutlar için hepsi tek bir nesneymiş gibi davranacaktır. Aynı yolla, “Grubu Çöz” diyerek tekrar ayırabilirsiniz.

Yine boş bir PowerPoint belgesi açıp, üzerindeki başlangıç çerçevelerini temizleyerek işe başlayalım. Ardından ‘Ekle / Şekiller’ yolunu takip ederek istediğiniz bir şekli tıklayıp “seçin”. (Bir resim de çağırabilirsiniz. Yapacağımız işlemlerin sonuçları aynı olacaktır)
.
.
Şimdi slayt üzerinde farenin imleciyle hayali bir kare oluşturmaya başlayın. Bu karenin içinde aslında seçtiğiniz o şeklin gelmekte olduğunu göreceksiniz. İmleci bıraktığınız yerde işlem tamamlanmış olacak. Bu şekil hala “seçili” durumda olduğu için, kenarları tutamaçlı bir çerçeve içinde duruyor. Ben bir yıldız seçtim. (Ortasında, sadece bazı şekillerde bulunan fazladan bir sarı nokta görüyorsunuz. Bu noktaya oynatarak yıldızın formunu değiştirebileceğinizi görün)
.
.
Şeklimiz “seçili” halde iken üst menüden ‘Animasyonlar’ sekmesine geçin.
.
.
Küçük sarı karenin olduğu yerdeki aşağı bakan oku tıklayarak tüm seçenekleri görebileceğiniz şekilde (aşağıdaki gibi) açın. Aslında hala tümü gelmiş değil. Her grup için aşağıdaki satırlardan daha fazlasını çağırmak da mümkün. Burada gösterilenler en sık kullanılan animasyonlar. Silik gri renkte görünenler o seçili nesne için kullanılamayacak durumda olanlar)
Dört temel animasyon grubu bulunuyor.
.
.
Giriş :
Nesnenin shaneye geliş şekli veya görünmesiyle ilgili animasyonlar
Vurgu :
Slayt üzerindeki nesnenin büyüklük, biçim, renk, parlaklık gibi özelliklerinin bir süreliğine değiştirilerek vurgulanmasını, dikkat çekmesini sağlayan animasyonlar
Çıkış :
Nesnenin sahneden çıkışı ile ilgili animasyonlar
Hareket Yolları :
Nesnenin sahnedeyken –çizeceğiniz bir yol üzerinde- bir yerden bir yere gitmesiyle ilgili animasyonlar.
Bu efektlerin hangisi üzerinde fare imleciyle durursanız, sahne üzerindeki şeklinizin bu animasyonla yapacağı hareketi kendi üzerinde önceden izleyebilirsiniz. Tıkladığınızda ise karar vermiş ve kabul etmişsiniz demektir. Yani o hareket efektini o nesneye atadınız. (Unutmayın, tüm programlarda, sol üst köşedeki “Geri Al” tuşu ile komutlarınızı istediğiniz kadar geriye-ileriye alabilirsiniz)
.
.
Seçili nesnemize bir giriş animasyonu, örneğin, “uçarak giriş” atadık ama bu hareketin yönü, ne zaman başlayacağı, ne kadar uzun süreceği türünden birçok ayrıntıyı henüz belirlemedik. Şu anda tamamen “ön tanımlı” ayarlar ile davranıyor. Bakalım bu konularda elimizde ne gibi seçenekler bulunuyormuş…
Üst menüden “Animasyon Bölmesi”ni tıklayın. En sağda, bir sütun şeklinde yeni bir bölme açıldığını göreceksiniz.
.
.
Aslında animasyonlarla çalışırken bu pencereyi daima açık tutun. Eski sürümlerde zaten sadece bu bölme ile çalışabilirdiniz. 2007’den itibaren (ribbon / şerit) menü uygulamasına geçilmesiyle birlikte birçok fonksiyon yukarıdaki menüler arasına da dağıtıldı ama bazıları var bazıları yok ve adı üstünde “dağınık” oldukları için verimli olmadı. Gerekli tüm müdahaleleri tek elden, buradan yapabildiğimiz için siz “Animasyon Bölmesini” kullanmayı alışkanlık haline getirin derim.
Animasyon bölmesini aşağıdaki resimde turuncu çerçeve içinde görüyorsunuz. Biz sığdırabilmek için çerçevelerinden sürükleyerek genişliğini artırıp, boydan kısalttık. Bu yöntemle –bölmeleri olan hemen her programda- çalışma alanlarını kendinize göre ayarlayabilirsiniz.
Yıldız şeklimize bir giriş efekti vermiştik. Bu bölmede bu efekti bir satır şeklinde görüyoruz. Başka şekiller ve efektler daha eklendikçe bir liste halinde uzamaya başlar ve oynatımda buradaki sıralamaya göre gidilir.
.
.
Üstteki “Yürüt” komutu ile o slayt üzerindeki tüm animasyonları, gerçek sıralama ve süreleri ile izleyebilirsiniz. Eğer isterseniz, alttaki “Slayt Gösterisi” düğmesi ile sunum moduna geçebilir ve düzenlemenizi bu kez pencereler ve menüler olmadan, izleyicinizin göreceği şekilde –üzerinde durmakta olduğunuz slayttan başlayarak- seyredebilirsiniz. Zaten seyirci karşısında slayt gösterisini de bu düğmeden (veya F5’e basarak) başlatacaksınız. (Çıkış ise ‘Esc’ tuşuyla)
.
.
Şimdi efektimizin ayarlarını özelleştirmek istersek nasıl yapacağımızı görelim. Bunun için satırın üzerini sağ tıklayın ve “Efekt seçenekleri” komutunu verin. Bu menüdeki diğer seçeneklerden bahsetmiyorum, çünkü onların da hepsi gelecek olan bu yeni pencerede ulaşılabilir olacaklar.
.
.
Genellikle şu komut yapısında ve üç sekmeli bir pencere gelecektir.
İlk sekme “Efekt” adını taşıyor.
Ses :
Bu komutun yanındaki açılır satırdan o hareket sırasında çıkmasını istediğiniz bir ses varsa (patlama, zil, daktilo, fotoğraf makinesi gibi) açılır listeden seçebilirsiniz. Ciddi sunumlarda, seminerlerde böylesi sesleri kullanmanızı hiç önermem. Fazlasıyla çocukça bulunacaktır. Bazı kullanıcılar sanki buradaki seslerin her birini bir kez olsun kullanmak zorundalarmış gibi hissediyorlar… Sunumlarındaki her bir hareket arka planda fışık, güm, klik, şangır, çat – çat diye gidiyor
Olacak iş değil… Bana sorarsanız hiç birini kullanmayın.
Animasyondan sonra:
Bu açılır menü altında işe yarayabilecek iki tane komut bulunuyor. Bunlardan biri “Animasyondan sonra gizle” adını taşıyor. Bunu seçtiğinizde nesne hareketini tamamlar tamamlamaz kayboluyor. Diğeri ise “Sonraki fare tıklamasıyla gizle” adını taşıyor ve anlaşılacağı üzere, nesne hareketini tamamladıktan sonraki ilk fare tıklamasıyla kayboluyor.
.
.
Efekt sekmesi her animasyonda aynı değildir. Örneğin, animasyonunu türü elverişli ise şuradaki gibi komutlarla da karşılaşabiliriz. Böyle farklılaşmış menüler geldiğinde çekinmeyin. Bir kez tıklayarak kabul ettiğinizde, slayt üzerindeki nesne bunları uygulayarak size göstereceği için ne işe yaradıklarını anlamak çok kolaydır.
.
.
Yön:
Açılır menüsünden, animasyonun hangi yönde hareket edeceğini belirleyebilirsiniz.
Düzgün başlangıç / Düzgün bitiş :
Bazı hareketlerin baştan sona aynı hızda ilerlemesi yadırgatıcı olabilir. Örneğin, bir arabanın giderek hızlanması ve ancak giderek yavaşlayıp durması beklenir. Bu efektlerin sürgülerini kullanarak o harekete istediğimiz ölçüde yavaştan başlama ve yavaşlayarak bitirme efekti verebiliriz.
Sıçramalı bitiş:
Örneğin, bir nesnenin düştükten sonra aniden duramaması, azalan şiddette bir iki kez daha zıplaması gerekir. Bu efekti –süresini sürgüyle belirleyerek- kullanabilirsiniz.
.
Zamanlama sekmesine geçelim.
.
.
Başlat: Hareketimiz başlama komutunu neye göre belirleyecektir ? Seçenekler şunlar :
Tıklama ile başlat :
Gösteri sırasında o hareket –kendi sırası geldiğinde- başlamak için sizin fareye tıklamanızı bekleyecek demektir.
Önceki ile başlat :
Başka bir nesneye ait bir önceki animasyonla aynı anda başlayacaklar. Kendinden önce bir başka nesneye ait animasyon yoksa o slayta “geçiş” ile birlikte başlayacak anlamına gelir. Aynı nesneye iki tane giriş efektini karıştırarak aynı anda vermek istiyorsanız da işe yarar. Örneğin, “uçarak giriş” ile “soluktan görünmeyi” birleştirip uçarak gelirken aynı anda soluktan netliğe geçiş yapabilirsiniz. Bu şekilde, aynı kategoride ikinci bir efekti ancak “+ Animasyon Ekle” düğmesi ile katabilirsiniz. (Genel tablodan bir efekt daha tıklarsanız bu öncekinin yerine geçmiş olacaktır)
.
.
Öncekinden sonra başlat:
Bir önceki nesne animasyonunu bitirdiği anda seçtiğimiz nesne kendi hareketine başlayacaktır.
Gecikme :
Hareketimiz başlama komutunu yukarıdakilerden seçeneklerden biri ile alacak fakat hemen mi uygulayacak yoksa sizin belirleyeceğiniz bir süre kadar bekledikten sonra mı ? Örneğin, “öncekinden sonra başlat ama 2 saniye bekledikten sonra” diyebilirsiniz.
Süre :
Hareket ne kadar uzun sürecek ? Örneğin, kayarak sahneye gelen bir nesne bu hareketi yarım saniyede mi tamamlayacak, 5 saniyede mi ? Bu komut için 5 farklı süre dilimi tanımlanmış fakat bunlara uymak zorunda değilsiniz. İsterseniz o satıra kendiniz, örneğin 45 saniye de yazabilirsiniz.
Yinele :
Bu menüyü açtığınızda o hareketi peş peşe kaç kez tekrarlatabileceğinize dair (2 kez, 5 kez gibi) ön kalıplar görebilirsiniz. “Sonraki fare tıklaması” veya “slaytın sonuna kadar” tekrarlanmasını da isteyebilirsiniz. Örneğin, hareketli GİF formatında bir “dönen dünya” düşünün. Bunun orijinal halindeki gibi sadece bir kez dönüp durmasını değil, slaytın bitimine kadar sürekli dönmesini istiyorsak bu opsiyonu kullanabiliriz.
Yürütme bitince geri sar:
Bu kutucuğu işaretlerseniz, nesne hareketini bitirdiği an başlangıçtaki pozisyonuna dönecektir.
.
Efekt satırı üzerinde bazı ayarlamalar
Efekt satırı üzerindeki turuncu dikdörtgen zaman ayarlarıyla ilgilidir. Ön tanımlı ayar “gecikmesiz” başlangıçtır. Siz bu dilimi sağa doğru sürükleyerek animasyonun daha geç başlamasını sağlayabilir…
.
.
… veya sağ kenarından tutup açarak süresini uzatabilirsiniz. Belirecek minik bir kutuda, bu tür düzenlemelerinizin saniye cinsinden karşılığını ayna anda izleyerek ayarlamalarınızı daha hassas yapabileceksiniz.
.
.
Slayt üzerindeki animasyonların sayısı çoğaldığında bu yöntemleri kullanarak daha hızlı ve pratik düzenlemeler yapabilir, satırlar arası sıralamaların yerini de “sürükleyerek” değiştirebilirsiniz.
.
.
Animasyonların sayısı çoğalmış ve artık görüntüden (sağa doğru) taşmaya başlamışlarsa altta sağda gördüğünüz cetvelde, sıfır rakamı üzerinde duran kareyi ilerleterek, görüntüden çıkmış bölgelere doğru gezebilir veya sol köşedeki “Saniye” değeriyle oynayıp, bu görüntü diliminin “sıkıştırılarak” daha çok şeyi aynı anda görmeyi veya “yayılarak” bu kez ayrıntılara daha fazla hakim olmayı isteyebilirsiniz. Tabi, animasyon bölmesinin iç çerçevesinden tutarak, hepsini birden görebilecek şekilde yeterince büyütmek de iyi bir çözümdür.